Bu bölümde sizlere, Mahmutbey hakkında bilgiler sunacağız.Eğer eksik bıraktığımız bir şey olursa lütfen bizlere yazmanızı arzu ederiz ki ilave edelim.Katkılarınız için şimdiden teşekküerler.C.K.
HASAN KAYA Abimizden Mahmutbey isminin nereden geldiğini dinleyelim
Mahmutbey ismi nereden geliyor.
Osmanlı yüzbaşısı o zaman ki ismi ile mülazım Mahmut bey 1915 - 1917 yıllarında bu bölgede mangası ile birlikte bu bölgenini korumasını sağlamakla görevli idi.
O yıllarda Mahmutbeyin ismi Kalfa Köyü idi. O zamanlar kalfa köyün içerisine (mahmutbeye) Rumlar Türk askeri sokmak istemiyorlardı. o yıllarda çeteler var. Mülazım Mahmut kalfa köye ve bağlı köylere asayişi sağlamakla görevli mangasıyla birlikte. O yıllarda Hükümete Osmanlı imparatorluğuna dış devletlerin işgaliylede şımartılmış olan rumlar yollardan geçen Türkleri soyuyorlardı, dövüyorlardı.
Yüzbaşı (mülazım) Mahmut mangasıyla birlikte 1917 yılı olabilir bunu nasıl öğrendiğimide kısaca anlatayım 1923 yılında bizimkiler buraya gelmeden önce burada eski muhacirler diye adlandırılan kişiler varmış bunlar Muhittin, Mehmet ali ve Muzaffer Yelkenci kardeşlermiş ben onlarla konuştum.Özellikle küçük kardeş Muzaffer yelkenci ile daha iyi görüşüyordum.kendisi Bakırköy belediyesinde çalışıyordu dışa açık bir kişi idi o bana anlattı ve gösterdi. Mülazım Mahmut o zaman kalfa köye suçlu yakalamaya geldiğinde gece karanlığında mangasıyla şimdiki mahmutbey taksi durağının orada rum çeteciler hendeklere saklanarak tuzak kurmuşlar ve tam orada mülazım yüzbaşı Mahmut hendeklerden gelen kurşunlar sonucunda şehit edilmiş.
Daha sonra bizim büyüklerimiz buraya geldiklerinde Şehit olan Yüzbaşı Mahmut'un isminin kalfa köye vrilmesini istemişler daha sonra buranın ismi değiştirilerek Mahmutbey olmuştur.
MAHMUTBEY ( eski adi KALFA KÖY )
TARIHÇEMIZ;
Atalarimizin, Balkan savaslari sirasinda Konya Karamandan baslayan serüvenleri Akincilar olarak Viyana kapilarina kadar giderek baslar.
Evladi Fatihan ne demektir? Rumelide oturan Rumeli fatihlerinin, torunlarina bölge fethedildikçe, Anadoludan getirilerek buralara yerlestirilenlere ve bunlardan olusturulan Askeri örgüte verilen addir.
Konya yakinlarindan gelen Evladi Fatihan,Yörük vilayetleride denilen,Manastir,Florina, Ustrumca, Tikves,Serez,Vodina,kavala,Drama vs. gibi kentlere yerlestirilmislerdir.
Büyüklerimizde, Selanik - Kavala Sehri, Naipli ve köseler köyleri ile Sarisaban bölgelerinde ikamet etmisler ve oralardan mübadele ile gelmislerdir Kalfa köyüne.
( Mahmutbey'e )
17.yüzyilda Yörük örgütünün, yerlesik yasam biçiminin yayginlasmasiyla gücünü yitirmesi üzerine Rumelideki savaslarda bas gösteren aksakligi gidermek amaciyla Evladi Fatihandan yararlanma yoluna gidildi, daha sonraki yillarda Osmanli Imparatorlugunun gerileme devrine girmesiyle çöküs baslamis oldu.
Kurtulus Savasindan sonra T.B.M.M. Hükümetiyle ihtilaf devletleri ( Ingiltere, Fransa, Italya ) ve Yunanistan arasinda yapilan ve bütün Milletlerin temsilcilerinin imzalamasiyla 24 Temmuz 1923 yilinda Ismet Pasa tarafindan Lozan Baris Antlasmasiyla yapildi.Türkiye çagdas devletler arasinda yerini almis ve yeni Türk Devletide Avrupalilar tarafindan taninmisti, ve bu hemen T.B.M.M. Baskani ve Baskomutan Gazi Mustafa Kemal Pasaya ,Ismet Pasa tarafindan bildirilerek memnuniyetler dile getirilmistir.
Lozan Anlasmasi sonucu görüsülen ve çözümlenen ana konulardan biride bizleri ilgilendiren madde idi.
Istanbuldaki Rumlar ile Bati Trakyadaki Türkler disinda , Türkiye deki Rumlar la, Yunanistanda ki Türkler degistirilecek yani Mübadele yapilacak olmasi idi.Anlasma maddeleri yürürlüge girmis ve Mustafa Kemal Pasa ve heyeti Mübadele için girisimlere baslamislardi.
Atalarimiz yanlarinda tasiyabilecekleri her türlü Esyayi alarak kendilerini Türkiye'ye götürecek Trabzon isimli vapura binmislerdir. Vapur önce Bandirmada durmus ve oraya yerlesmek isteyenler Bandirmada inmislerdir.
Akrabalarimizin bir kismi Bandirmanin Ballipinar kasabalarinda yasamlarini sürdürmektedirler. Daha sonra vapur Istanbul'a Yesilköy sahillerine yanasmis bizim Atalarimiza Yesilköy sahillerine yerlestirilmeleri önerilmis ancak Atalarimiz bu öneriyi , kendilerinin tarim,ziraat gibi isler yaptiklarini onun için buralarin kendileri için uygun olmadigini kendilerine tarim yapabilecek uygun yerlere yerlestirilmelerini talep etmisler ve 1924 yilinda o zaman ki adi Kalfa köyüne yani bugünkü Mahmutbeye getirilerek Rumlarin terk ettigi bu bölgeye yerlestirilmisler, ve 1924 yilindan beridir de bu topraklarda yasamaya devam etmektedirler.
1924 yilinda Mahmutbeye geldiklerinde sehirden 12 km. uzakliktaki bu yerde ulasim sorunu basta olmak üzere çevresinin çok açiklik ve kuzeyinin düz olmasi kisin çok zor geçtigini bizlere aktarirlardi büyüklerimiz.
Ancak köyün kurulus sekli Rumlar tarafindan o kadar korunakli sekilde yapilmis ki kis köyün iç kisimlarinda kis daha az hissedilir. Köyün tepesi kuzeye sirtini dayadigini asagiya güneye dogru evlerin yapildigini görüyoruz dolayisiyla kuzeyden gelen soguk ve rüzgar köyün iç kisimlarina fazla etkilemez buna karsin tepelerde oturanlar bunun tam tersi kistan çok etkilenir hatta tepeye yel degirmeni yapilmis ve rüzgar degirmeni çevirirmis ve burasinin ismi yel degirmeni olarak günümüze kadar gelir. Dolayisiyla yerlestikleri Kalfa köy (Mahmutbey) isabetli ve dogru yere yapilmis.
Bu topraklara yerlestikten sonra Kalfa köy olan Köyümüzün ismi Sehit olan Mahmut isminde bir subayimizin ismi verilerek Mahmutbey olarak degistirilmistir.
Mahmutbey = Marmara bölgesinde (Çatalca,Kocaeli Bölgesinde) Istanbul ili,Bakirköy ilçesi, Bucak; 44635 Nüfus (1965) 10 köy , 2 küçük sehir =( Esenler- 10.709 nüfus, Kocasinan- 11.271 nüfus, ) 2 kasaba =( Güngören 9.196 nüfus,Mahmutbey 3.887 nüfus)Bucak Merkezi =Mahmutbey Nahiye Müdürü var.
Mahmutbey = Istanbul'un 12.km batisinda, yükseklik 100 metre, Yönetsel yapisi ile bilinen en eski Istanbul yerlesimlerinden birisidir.Mahmutbey Nahiyesi 11 köyü barindirmakta idi . Istanbul Belediyesi Istatistik Müdürlügünce yayinlanan Istanbul Sehri Istatistik yilligi 1930-1931 adli yayininda Mahmutbey Nahiyesi söyle verilmektedir. Mahmutbey Nahiyesi ; Avas Köyü, Ayapa köyü, Ayayorgi köyü, Çifitburgaz köyü,Vidos köyü, ve Yenibosna köyü. Bunlardan Ayapa - Kirazli , Litros - Esenler , Vidos -Güngören, Ayayorgi - Kayabasi, Nifos - Kocasinan , ve Çifitburgaz - Bagcilar'i olarak Günümüz yerlesimini olusturmaktadir.Bu yerlesimlerin bilinen tarihi geçmisi maalesef bilinmemektedir.
Bugün maalesef 1980 sonrasi yeni yapilanma ile Mahmutbey'in Mahalle oldugunu görmekteyiz.
Vapurdan Istanbul'da inen Atalarimiz önce Eyübe daha sonra ise Mahmutbeye yerlesmisler, Istanbul'da yolcularini birakan vapur Samsun'a dogru yol almis ve Samsun'da da diger yolcularini birakmistir. Akrabalarimizin bazilari da Samsun'da yasamaktalar. Bazilari ise Bandirma ve Erdek'tedirler.
TOPLUM YAPISI
AILE HAYATI VE ÖZELLIKLERI ;
Eskiden Aileler bir arada iken günümüzde genellikle küçük aile yapisi tipi çogunluktadir. Ana ,Baba ve çocuklardan olusur. Kalabalik aileler azdir. Evlenen ev açar. Geçmiste ailelerin çocuk sayisi daha fazla iken günümüzde çogunlukla ailelerin iki çocugu vardir.Yani bir anlamda bakilabilecek ve çocuklarinin gelecegini daha iyi planlayabilmek için dogru bir karar oldugunu düsünmekteyiz.
AKRABALIK VE KOMSULUK;
Köy halki genellikle uzaktan ve yakindan Akrabalik bagi olanlar fazladir. Ancak kesinlikle akraba evliligi yoktur. Miras ve Kan davasi yoktur.
Köyde yasayan kimin olursa olsun ; Cenazelerde ,Dügünlerde,Nisanlarda,Sünnetlerde,Mevlütlerde ve diger Cemiyetler tüm köy halkinin katilimiyla yapilir.
Genelde bu cemiyetler genis açik alanlarda yapilir, günümüzde ise Mahmutbey ilkokul bahçesinde yapilmaktadir.
Bu cemiyetlere katilanlar o cemiyet sahibine yardimda bulunurlar. Hastalar ziyaret edilir, Askerlerimize toplu ugurlama töreni yapilir.
GIYIM KUSAM;
Köy halki eskiden alistigi feraceyi giymeye yaslilarimizda devam etmekte olup 50 li yaslarda olan kadinlarimiz manto ve pardesü ile basörtü takmaktadir. Yasli erkeklerde fötr sapka ,cepken, keçe Pantolon ve köstekli saat takarlardi. Simdi ise kadin ,erkek ve gençler günümüzün yeni giyimlerine önem vermektedirler. Gençler özellikle modayi izler ve ona göre giyinmek isterler.
ADET VE GELENEKLER:
-------------------
MILLI VE DINI GÜNLER;
Dini Bayramlarda, Bayram Namazindan sonra Bayramlasma ile baslar,Mezarliklar ziyaret edilir, daha sonra akrabalar ve komsular tek, tek ziyaret edilerek bayramlasilir.
Milli Bayramlarda, ise köyümüz meydaninda bulunan Atatürk anitina çelenkler konulur.
( Atatürk aniti 1976 yilinda yapilmis ve gerçekten bölgemizin en güzel anitlarindan biridir) daha sonra Okullarimizin yaptiklari bayram törenlerine köy halki büyük bir katilimla istirak eder.
EVLENMELER;
Medeni kanun hükümlerine göre yapilir. 1995 yilina kadar köyümüzde dügünler davul-zurna ile yapiliyordu.
Dügünler Cuma günü baslar, Cumartesi günü köy halki tarafindan yapilan birer tepsi baklava davul-zurna esliginde ev,ev toplanir,aksam ise kina gecesi yapilirdi.Pazar günü ise ikindi vaktine dogru köy halkinin erkeklerinin katildigi ve en önde Türk Bayragimiz tasinarak ve hep birlikte söylenen Akdeniz marsi (Yasli gittim sen geldim,aç koynunu ben geldim) ve Gençlik Marsi (Dag basini duman almis yürüyelim arkadaslar) esliginde Damat tirasi için köy meydanina damat evinden çikilarak ve gelin evinin önünden geçilerek gelinirdi. Köy meydaninda hazirlanan Berber koltugunda damat tras olurken erkekler davul-zurna esliginde en önemli halk oyunlarimizdan çikosla baslayarak köy oyunlari oynarlar. Damat saç ve sakal trasi olduktan sonra geldikleri gibi tekrar baska bir yoldan fakat yine gelin evinin önünden marslar esliginde geçilerek damat evine gidilir, damat eve girecekken arkadaslari ve komsulari tarafindan sirtina vurularaktan içeri kosturulurdu.
Daha sonra gelin almak için tekrar Türk bayragi önde davul-zurna esliginde oynanarak gelin halayi gelin almaya gider burada arabalarda konvoy olusturur ve gelin almaya öyle gidilirdi. Gelin halayi gelin evine geldiginde kapi önce açilmaz daha sonra kapilar defalarca çalindiktan sonra açilir,ve gelin alicilar Allah'in emri Peygamberin kavli diyerek gelini ailesinden son kez ister ve gelin ailesi ile kisa bir süre bas basa kalir ve ailesinden helallik alarak Allahaismarladik der ve gelinin varsa kardesi veya agabeyleri veya en yakinlari tarafindan kirmizi duaklar içerisinde disariya çikarilir ve damadin en yakinlari tarafindan kapida karsilanarak alinir arabaya bindirilir.Davul-zurna o anda gelin halayi çalarak damat evine dogru yola çikilir. Damat evine gelindiginde damat kapida gelini karsilar ve birlikte ugursuzluklarin giderilmesi için kapinin girisinde çömlek kirilir. Bizlerde baslik parasi yoktur. Daha sonra aksam üzeri hoca efendi çagrilarak imam nikahi yapilir.
1995 yilindan sonra genellikle dügünler salonlarda yapilmaya baslandi.Nisanlar ise Ilkokulumuzun bahçesinde org ve saz ile yapiliyor.
Sünnet cemiyetlerimiz ise etli- pilav ve ayranla birlikte evlerde Mevlütle yapilir.
Bu mevlütlerde kullanilan tüm malzemeler (masa,sandalye,kazan,tabak,kasik, vs.) Selanik liler dernegimiz tarafindan karsilanmaktadir.
ADETLERIMIZ
Her yil Askere gidecek olan kardeslerimiz için Mahmutbey Selanikliler dernegimiz tarafindan Camimizde Mevlüt okutulmakta ve daha sonra Köy meydaninda tüm köy halkinin katilimiyla asker duasi Imam efendi tarafindan okunur ve asker kardeslerimiz ve babalari sirayla dizilirler ve köy haklida siraya girerek tüm herkesle tek, tek vedalasarak ugurlanirlar. Bu sirada hoporlörlerden askeri marslar çalinir.
Eskiden o sene içerisinde sünnet olacak çocuklarimiz için toplu sünnet söleni yapilirdi. Pazar günü köy meydanindaki kahveler o gün için kapatilirdi.Kahvelerin içerisine sünnet olacaklarin karyolalari konur ve karyolalar süslenirdi bir kahvenin içerisinde birden çok karyola bulunur bazi karyolalarda birden çok çocuk yatardi.Köy halki yanlarinda getirdikleri büsküvi paketleri ile sünnet olan çocuklari ziyaret ederlerdi.Bu gelenek 1980 sonrasi maalesef kalkti.Simdi sünnetleri herkes kendi tek basina yapmakta.Bazilari okul bahçesinde kina gecesi ,bazilari salonda sünnet dügünü, bazilari da sadece evde mevlüt okutmaktadir. Bu yapilan sünnetlerin tamamina yakini mevlütte pilav üstü et ,ayran ve zerde ikram etmektedir.
Eskiden Ramazan ayinda ,her hane köy muhtarliginca yapilan listeye göre her aksam iftar ve sahurda cami imamina ve köy bekçilerine yemek verilirdi.Bu gelenekte 1980 sonrasi kalkti.Dügün cemiyeti yapan haneye köy halki tarafindan ziyarette bulunulur.Gelinin çeyizi görülür ve seker götürülür.
Askere gidecek olan kardeslerimizin evleri köy halki tarafindan ziyaret edilir ve onlara hediye götürülür.
Yine yeni dogan bebekler ziyaret edilerek hediyeler götürülür.
Hastane de veya evde yatmakta olan hastalar ziyaret edilir.
Hacca gidecek olanlarda köy halki tarafindan evlerinde ziyaret edilir.
Cenaze kalktiktan sonra 7 aksam komsu ve akrabalarin katilimiyla cenaze evinde Kuran i Kerim okunur, bu 7 aksam süresince komsu ve akrabalar cenaze evine yemek yapar ve getirirler. Ayrica 7. aksam tüm katilanlara pilav üstü et ve ayran ikram edilir. Ayrica cenaze defin edildikten sonra komsular tarafindan yapilarak getirilen yemekler cenaze sahiplerine ve cenazeye katilanlara ikram edilir.Bu 7 gün içerisinde cenaze evinde yemek yapildigi pek görülmez komsular ve yakinlari bu isi üstlenir.
EGITIM VE KÜLTÜR.
1924 Yilinda Selanikten Mahmutbeye gelen büyüklerimiz hemen imece usulü ile baraka Okul yapmislar,daha sonra baraka okullar tek katli betonarme tas ile yeniden onarilmislar.
1999 yilinda eski ilkokulumuzun yerine 4 katli yeni ilkögretim okulu yapilmistir. Bu binamiz Il özel idaresi tarafindan yaptirilarak teslim edilmistir.Ancak Okulun siniflarinin iç donanimlari sira ve masa hariç Hemserilerimizin katkilari ile gerçeklesmis ve siniflara yardimda bulunan kisilerin isimleri bir plaket ile kapilarin girislerine asilmistir.
Ayni Sekilde M.bey deki diger bir okulumuz Peyami Safa Ilkokuludur.Bu okulumuzun da maalesef Bina sorunu vardi. Dünya bankasi tarafindan ünlü yazar Peyami safa ismini aldigindan dolayi bu okulumuza çok önemli egitim malzemeleri alinmasi için dünya bankasi kredisi çikmis ancak okulumuzun gerek derneginin olmayisi gerekse fiziki sartlari uygun olmadigi için bu çok önemli kredi kullanilamamakta idi. Iste bu konuda Bagcilar Belediye Baskanimiz, Bakirköy Belediyesinin 1985 yilinda yaptigi 4 katli hizmet binasini, Okula dönüstürmek suretiyle hiç degilse biraz olsun rahat bir ortam saglanmistir,ve dolayisiyla kredi olarak gelen bilim,teknoloji malzemeleri ve bilgisayarlar alinarak siniflara konmustur. Bu konuda büyük yardimlari olan Sayin Bagcilar Belediye Baskani'na minnettariz. Daha sonra bu yerin 100 metre ilerisine Bagcilar Belediyesince 4 katli Belediye hizmet binasi yapilmistir.
Bu binada ise su anda M.Bey Mahalle Muhtarligi, PTT., Kütüphane,Spor kulübü, ve spor salonu bulunmaktadir.
Mahmutbey de çok kapsamli bir kütüphane bulunmaktadir.
Mahmutbeyimiz de okuma-yazma orani Hemserilerimiz arasinda yüzde yüzdür, ancak genelde;
45-70 yas grubu insanlarimizin çogu ilkokul mezunu ,
30-45 yas grubu insanlarimiz ortaokul ve lise mezunu,
20-30 yas grubu gençlerimiz Üniversite ve Yüksekokul mezunudur.
Gençlerimiz arasinda Doktor,Avukat,Mühendis, Hemsire,Subay,Ögretmen,Teknisyen olan insanlarimiz var.
30-75 Yas arasindaki insanlarimiz Genelde Rumeli havalarina ve oyunlarina çok daha yatkin olmakla beraber gençlerimiz daha çok günümüz pop sarkilari ve oyunlarina ilgi duymaktadirlar.
SAGLIK
Mahmutbey Nahiye iken , 7 yatakli dispanseri, Doktorlari, Saglik memuru, hemsireleri ,ebesi ,ambulansi ve söförü vardi. 1979 yilinda dispanser yikilarak yerine saglik ocagi ve lojman yapilmistir.Ambulans alinmistir. Bugün aradan 25 yil geçmis olmasina rahmen çok daha modern ve gelismis saglik hizmeti verilecegine aksine 25 yil geriye gidilmistir.ve bugün 25 yil evvel ki saglik hizmeti verilememektedir.
Ayrica Mahmutbey'de özel saglik kabini mevcuttur. 3 eczane mevcut.
S.S.K.' li ve Bagkur' lu olan vatandaslarimiz en yakin saglik kurumlarina giderek tedavilerini yaptirmaktadirlar.
EKONOMIK HAYAT
Mahmutbey ; Bugün çevresiyle yogun bir sanayi ve ticaret merkezi olma yolunda hizla ilerlemektedir.
Özellikle bölgemizde bulunan Ortadogunun en büyük küçük sanayi sitesi olan ISTOÇ , Yine bölgemizde Ülke ekonomimizde önemli yere sahip olan büyük Sanayi kuruluslari da bölgemizde faaliyetlerini sürdürmektedir. Son zamanlarda tekstil merkezleri daha agirlikli olarak bölgemize yatirim yapmaktadirlar.
Issizlik genel olarak Ülkemizin en önemli sorunu olmakla beraber eger bu yatirimlar bölgemizde yapilmaya devam ederse en azindan bölgemiz için bu sorun belki de son bulur.
Yine Ülkemizin en önemli sorunu geçim sikintisidir.Bu bölgemizde de aynidir.
Bölgemizde yatirim yapan kuruluslarimizin, bölgemizin sosyal ve kültürel faaliyetlerine destek olmasi en büyük arzumuz.
Mahmutbeyin topraklari üzerinde geçmisten günümüze maalesef kötü niyetli gerek yerel yöneticiler ve gerekse toprak simsarlari tarafindan büyük oyunlar oynanmistir.Imar planlari üzerinde çesitli oyunlar oynanmis ve hep burada yasayan insanlar magdur edilmislerdir. Mahmutbeyin Adil ve hakkaniyetli imar planlari yapilmamistir.
TARIM VE HAYVANCILIK
Mübadele ile bu topraklara yerlestirilen Büyüklerimize burada ziraat ( necberlik ) yaparak geçimlerini saglamislar. Özellikle geldikleri Memlekette tütüncülükle ugrasan büyüklerimiz bu topraklarda da basta tütüncülük, tütün dizmek olmak üzere bamya , sogan , yulaf ekmek gibi tarim isleri ugrasmislar, ta ki 1980 yilina kadar 1980 yilindan sonra bölgemizin yogun göç almasi ile maalesef tarim isleri yapilamaz olmustur.
Yine hayvancilik ta ayni sekilde bazi aileler hayvancikla ugrasmislar ve onlarca büyükbas hayvanlari ile geçimlerini saglamislar. Su anda var olan fakat kullanilmayan agirlar hala mevcuttur.Hayvancilikta 1992 de Belediye kurulmasiyla yasaklanmistir.Bu islerle ugrasan insanlarimiz maalesef zarar görmüstür,ancak gelinen günün kosullarinda farkli isler yapilmaya baslanmistir.
Eskiden köyün basinda Harman yeri vardi. Ekilen yulaflar bu harmanda dövülürdü.
Ayrica ayranlar eskiden dibekte yapilirdi. Tarlaya su sogumamasi için yuvarlak tahta Yatik ile götürülürdü.
Ayrica bugdaylar ortanca sokakta eskiden bulunan bugday tasinda dövülürdü.
Önemli geleneksel Yemeklerimizden bazilari sunlardir. Kaçamak, Bakir ekmegi, Bamya yemegi, Tarhana çorbasi, Sogan kavurmasi, Nogut, Kurufasulye, Köy baklavasi, Bulgur pilavi.
TARIHI MUZUL KEMERI ,ÇESMELERIMIZ ,ESKI EVLERIMIZ,
Tarihi Muzul Kemeri , Mahmutbeyin kuzeydogusunda bulunan Askeri alan içerisinde kalmaktadir.ve hala ayakta tahrip olmamis sekilde muhafaza edilmektedir.
Ayrica Mahmutbeyimizde birçok eski çesme mevcuttur. Bunlardan suan bazilari hala günümüzde mevcuttur bunlardan bunlarin adlari. 1- Burmali çesme 2- Demirli çesme 3-Aci çesme gibi Bazi çesmelerimiz ise maalesef günümüzde yapilan yapilasmalar neticesinde kaybolmustur. Bunlarin adlari da 1-Imam çesmesi 2- Agaçlar alti çesmesi 3- Kara Hüseyin çesmesi dir.
Mahmutbeyde hala birçok ahsap eski evler mevcuttur.Bunlarin 11 tanesi Anitlar kurulunca tarihi eser olarak Tesbit edilerek Belediye tarafindan imar planlarina islenmistir.Bunlarin tekrar yapim ve onariminda aslina uygun olarak restore edilecektir.
Maalesef çok güzel bir saglik dispanserimiz mevcuttu . Yüksek tavanlari,yüksek kapilari, mermer yer dösemeleri ve tarihi dokusu olan bu bina yikilarak yerine günümüzde kullanilan saglik ocagi ve lojmanlari yapilmistir.Bu yatakli ,Ambulansli dispanserin verdigi hizmet 30 yil geçmesine rahmen bugün verilememektedir. Çünkü ne yatak kalmis ne ambulans yalniz bir ayakta muayene yapilamaktadir.O kadar.
GEÇMISTEN GÜNÜMÜZE YÖNETIM YAPISI
-Mahmutbey Nahiye olarak uzun yillar hizmet vermistir. Bugüne kadar hala Nahiye Müdürlügü kadrosu vardi. Nahiyeye bagli birçok köyün hizmeti Mahmutbeyden verilmekte idi.
-Mahmutbey köyü muhtari ayni zamanda Elektrik birliginin ve Su birliginin baskanligini yapmakta idi.
-Köy halki, Nahiye iken köy arazisinden büyük bir kismini satarak 1950 li yillar da Mahmutbey köy meydanina 3katli köykonagi yaptirmislardir.
Bu binanin zemin kati sinema ve tiyatro salonu idi.
1.katinda Köy Muhtarligi, saglik kabini, jandarma karakolu, eczane,p.t.t.bulunmakta idi.
2.katinda ise iki daire bulunmakta idi, bir tanesi okul müdürü lojmani diger daire ise köye misafir gelenlerin kalacagi misafirhane olarak kullanilmakta idi.
Iste böyle bir bina 40 yil önce düsünülerek yapilmistir.Bugün Bagcilar Belediyemizin çok övündügü ve Türkiye'de bir ilk olarak sundugu Mahalle konaklarini Büyüklerimiz 40 yil evvel yapmistir.Bu gerçegi kimse gizleyemez.Iste bu yüzdendir ki bu bina Bagcilar belediyesince yikilarak ortadan kaldirilmistir.
Bagcilar Ilçesi 1992 yilinda Bakirköy ilçesinden ayrilara kuruldu. Mahmutbey , Bakirköy ilçesine bagli bir köy olarak 1992 yilina kadar bu ilçeye bagli oldu ancak 1992 yilinda Bagcilar Ilçesi kuruldugunda bu ilçe sinirlari içerisine dahil edildi ve hala bu ilçe sinirlari içerisinde Mahmutbey Mahallesi olarak yerini almakta.1980 sonrasi köy statüsü degistirilerek mahalle yapildi.
Bagcilar ilçesinin 22 mahallesi bulunmakta.
Mahmutbey bu 22 mahalleden bir tanesidir.
Yöneticisi mahalle muhtari ve aza heyetidir.
Muhtarin görevi mahallenin ve mahalledeki halkin sorunlarinin çözümü için ,kamu kurum ve kuruluslari arasinda elçi görevini yapmaktadir. Sorunlari tespit edip ilgililerin yapmasini saglamak diye özetleyebiliriz.
Mahmutbey de sosyal faaliyetlerde bulunan birçok dernegimiz mevcuttur bunlar sunlardir.
Mahmutbey Selanikliler sosyal yard.ve kül.der.
Mahmutbey spor kulübü dernegi.
Mahmutbey hasan gürsu camii dernegi.
Mahmutbey Ilkögretim okulu dernegi
Mahmutbey Peyami safa i.ö.okulu dernegi.
Mahmutbey Mustafa Tugsal Kuran kursu dernegi.
Mahmutbeyimizdeki birçok cadde ve sokaga isimleri verilmis Sehitlerimiz ve Gazilerimizide bu vesileyle anmis olalim ve Bizim güvenligimiz ugruna canini veren Sehit ve Gazilerimize minnet ve sükranlarimizi sunalim.
Allah Rahmet eylesin. Nur içinde yatsinlar.
1.- Sehit Mahmut
2.- Sehit Ertugrul SARMA
3.- Sehit Hüseyin ERIS
4.- Gazi Ahmet ÇOSER
100 YILDIR SÜRDÜRÜLEN GELENEKSEL TÜRBE DEDE PILAVI
Yusuf adinda yarali bir askerin,daha fazla yasayamayacagini hissetmesi üzerine kendisini bulanlara öldügü günün her sene-i devriyesinde etli pilav yapilarak halka dagitilmasini vasiyet etmesiyle basladigidir.
Büyüklerimizin anlattigina göre Ilk yapildigi yil herkesin tarlada isinde gücünde olmasi nedeniyle yapilan pilavi yiyecek kimsenin olmamasi yapanlari üzmüs,ancak aniden baslayan siddetli yagisla herkesin köye dönmek zorunda kaldigi ve pilavin yenildigini,köylülerin bunu bir isaret olarak degerlendirdikleri ve her yildönümünde artik o gün çalisilmadigi ve pilavlar pisirilerek herkese dagitildigi.
Ancak bunun baslangiç tarihi ne zamandir?Bu bilinmemektedir.Esat Ergelen Arkadasimiz yaptigi bir çalismada su bilgileri portakalfa sitesinde yayinlamistir. Ama bir türbe yapilacak zaman olduguna göre mübadeleden oldukça eski bir döneme denk düstügü sanilmaktadir.
Peki Türbe Dede kimdir?
Asker bir din ulusu oldugu akla gelmektedir
Peki Yusuf adli bu askerin türbesi var miydi?
1.kusak mübadillerden Sayin Mümin Kural a sordugunda , türbenin Kavala sehri Köseler ile Naipli köyleri arasinda oldugunu söylemistir.
2.Naipli Köyü ziyaret edildiginde, Köyün Muhtari Yuvakim Esirbeyoglu ile bu bilgiyi paylastiginda , böyle bir türbenin var oldugunu ve Alhanli Köyünde oldugunu ancak orman içinde kaldigini ve yolunun olmadigini ögrenilmistir.
Türbe Dede ile ilgili olarak geçmisten günümüze bizlere anlatilan birçok gerçek olay var Inanin hepsi birbirinden önemli. Inanilan su ki burada yapilan dualarin, istek ve dileklerin bir süre sonra gerçeklesmesi,Iste bu dua,istek ve dileklerinin gerçeklestigini gören insanlar her yil bu türbe dede için adadiklari adaklari kestirirler.Ayrica yine birçok Insanimiz maddi yardimda bulunarak pirinç ve ayran alinmasini saglarlar.
Iste tüm bu yapilan yardimlar 7 den 70 e kadin, erkek, yasli ,genç ve çocuk yüzlerce Mahmutbeylinin Imece usulü yaptiklari çalismayla onbinlerce insana dagitilmaktadir.
Her yil Kasim ayinin ilk Persembe günü yapilan bu geleneksel türbe dede pilavina dil,din,irk, milliyet ayirim yapilamaksizin herkes katilip yiyebilir.
2007 yili türbe dede pilavina = 83 küçük bas hayvan, 1,5 ton prinç, ve 7.500 adet kutu ayran tüketilmistir.
Bu Türbe Dede Pilav için yapilan hazirliklar 1 hafta önceden baslar.Günümüzde bu organizasyon 1998 yilindan beridir Mahmutbey Selanikliler Dernegi tarafindan yapilmaktadir. Ancak su unutulmamalidir ki 1998 yilina kadar bu gelenegi yasatarak getiren Insanlari da huzurunuzda rahmet ve minnetle aniyoruz.
Yapilan tüm çalismalarda Maddi ve Manevi Emegi geçen herkesi minnet ve sükranla aniyoruz.